Bozkurt Nuhoğlu
27 Mayıs İhtilali
öncesi Menderes Hükümetine karşı gelişen ve yükselen öğrenci hareketlerine
seçilmiş bir militan olarak katıldı ve kısa zamanda öne çıktı. Bozkurt
Nuhoğlu’nu 27 Mayıs İhtilali öncesi
öğrenci hareketinin önderi Kastro Nuri lakaplı Nuri Yazıcı seçmişti.
Bozkurt
Nuhoğlu, Nuri Yazıcı ile nasıl tanıştığını ve onunla katıldığı ilk eylemlerini
şöyle anlatmıştır:
“İstanbul
Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne kaydımı 1958-1959 öğretim döneminde
yaptırmıştım. Nuri Yazıcı ile Hukuk Fakültesi’nde öğrenci iken tanışmıştım.
Nuri Yazıcı, o zaman bir öğrenci lideriydi. Fidel Castro, Che Guevera ve
arkadaşları, Küba’da ihtilal yaptığı için Nuri Yazıcı’ya da paralel olarak
‘Kastro Nuri’ ismini takmışlar arkadaşları. Ona herkes ‘Kastro’ derdi. Kastro
Nuri’nin ilginç bir yöntemi vardı. Üniversitenin giriş kapısında bekler gözüne
kestirdiği, istikbalde militan olabilecek öğrencileri hemen göz ucuyla seçer,
yanına çağırırdı. Bir günde beni tam kapıdan geçerken, ‘Bir dakika bakar
mısın?’ diyerek yanına çağırdı. Yanına gittim. Beni sarıldı öptü. Hiç
tanımadığım bir adam. Nuri Yazıcı 1933 doğumluydu. Benden 6 yaş büyüktü.
İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi öğrenciliğini bırakıp İstanbul Üniversitesi
Hukuk Fakültesi’ne gelmişti o zamanlar. ‘İyi bir delikanlıya benziyorsun.
Seninle iyi işler yapabiliriz burada. Sen benden ayrılma’ dedi. ‘Peki seni
nerede bulabilirim?’ diye sordum. ‘Ben her gün okuldayım’ dedi. Ben böylece
Kastro Nuri’ye takılmaya başladım. Bana göre çok entelektüel, çok hazır cevap,
korkusuz, fütursuz, hiç kompleksi olmayan bir arkadaştı. Ben lisede iken öyle
ciddi bir entelektüel eğitim görmediğim için üniversitede insan ilişkilerinde
korkaktım, ürkektim ve çekingendim. Ama Kastro Nuri’de hiç böyle bir durum
yoktu. Ataktı. Kız, erkek ilişkilerinde çok iyi ilişkiler kurardı. Her türlü
tartışmaya, eyleme ve çatışmaya müsait bir adamdı. Üniversitedeki öğrenci
hareketine Nuri Yazıcı nedeniyle karıştım. Benim ilk polisle karşılaşmam 4
Mayıs 1959 Pazartesi günü oldu. DP iktidarı baskı yöntemini alabildiğine
artırmıştı. Dört kişilik grupları gösteri yürüyüşleri kapsamına alabilmek için
yeni bir Gösteri Yürüyüşleri Yasası taslağını Meclise sundular. CHP Genel
Başkanı ve ana muhalefet partisi lideri İsmet İnönü, bu yasa tasarısına karşı
çıktı, ‘Bu yasayı meclisten geçirirseniz dünyayı başınıza yıkarım’ dedi.
Kastro Nuri Bozkurt Nuhoğlu’nun hem
lideri ve hem de hocasıdır artık. Kastro eylem içerisinde eğitir Bozkurt’u..
“Ben
bir ara polislerin elinden kurtuldum. Ya da Nuri Yazıcı çekti aldı polislerin
içinden. Adliye Sarayı o zaman bitmemişti. Yeni yapılıyordu ve inşaat
halindeydi. O inşaatın arasında tepe olan bir yere doğru çıktık. Ben gene
fırlayıp polislerle kavga etmek istedim. Nuri Yazıcı çekti beni, ‘Çıldırdın mı’
dedi. ‘Ama bize küfrediyorlar’ dedim. ‘Ama biz daha kalabalığız. Önemli değil
ki onların küfür etmesi. Biz de onlara küfrederiz. Polisle dövüşmeyeceksin. İlk
fırsatta kendini kurtaracaksın’, dedi. İlk militanlık dersimi o zaman o olayla
Kastro Nuri’den almıştım. Polise yakalanmayacaksın. Kaçacak, kendini
kurtaracaksın.”
1968 geldiğinde Bozkurt artık
deneyli birisidir. O artık gençlerin lideri ve hocasıdır. Bütün 68 hareketi
boyunca başta Deniz Gezmiş olmak üzere 68’lilerin ağabeyi, hocası ve zaman
zaman lideridir.
Bozkurt’un mücadelesi hiç bitmedi,
Bozkurt hep başladığı noktadaki gibi heyecanlı, inançlı ve kararlı oldu.
Bozkurt
Nuhoğlu’nun siyasi yaşamı
Bozkurt Nuhoğlu’nun gençlik
hareketlerindeki başarıları siyasi yaşamında devam edemedi. Siyaset başka bir
alandı. Orada kurallar farklıydı; gençler çıkarsız, hiçbir beklentileri olmadan
mücadele ediyordu ama siyaset öyle mi?
Bozkurt siyasi yaşamında SHP
İstanbul İl Başkanlığına kadar yükselebildi ancak il başkanlığında uzun süre
kalamadı. Çünkü o SHP belediyelerindeki yolsuzluklarla uğraşıyor, belediye
başkanlarını disipline sevk ediyor, dürüstlük mücadelesi veriyordu. Zamanın
belediye başkanlarından Ertuğrul Tığlay onun başkanlığı döneminde partiden
atıldı. İSKİ skandalı onun başkanlığı döneminde patladı ve İSKİ Genel Müdürü
Ergun Göknel hapse girdi.
Bozkurt hep aynı kaldı, haksızlığa
karşı, ezilenden yana, haktan emekten yana..Milletvekili adaylığı hep veto
edildi.
Bozkurt Nuhoğlu şimdi önseçim
milletvekili adayı. Bu kez siyaset ağalarını aşabilecek mi? Bu önseçimde üyeler oy kullanacağı için Bozkurt’un siyaset
ağalarını aşması mümkün görünüyor. Bozkurt adaylığı için şöyle diyor:
“Ben kendimi CHP üyelerinin
vicdanına emanet ediyorum”
Gerçekten de Bozkurt Nuhoğlu’nun
parti üyelerinin vicdanlarından başka güvenecek bir şeyi yok.. Bozkurt Nuhoğlu’nu siyaset ağaları, lobiler,
Amerikancılar desteklemeyeceği gibi engel olmaya çalışırlar. O İsrail’e karşı FKO’nu avukatlığını yapmış,
böylece hem CİA’nin, hem de MOSSAD’ın şimşeklerini üzerine çekmiş bir kişilik.
Bozkurt Nuhoğlu kitaplara sığmayacak
bir kişilik. Kısaca onun parti üyelerinin vicdanına sığınmaktan başka bir
dayanağı yok..
Rahmi Ofluoğlu
Rahmi Ofluoğlu