Dünyada siyasi parti modelinin
geçirdiği evrim
Siyasi
partiler demokrasinin olmazsa olmazıdır. Siyasi partiler tarih içerisinde kadro
partisinden kitle partisine evrilmiştir. Günümüzde kitle partisi modeli yerini
kartel parti modeline bırakmıştır. Kartel partiler bir anlamda devlet partileri
olup üye tabanı yerine merkez güçlere dayanırlar.
Türkiye’de
Türkiye’de
siyasi partiler dünyadaki bu gelişmeye paralel bir gelişme göstermiştir.
Türkiye’de mevcut parti modeli kartel parti modeline yakın bir modeldir.
Ülkemizde
siyasi parti yapılarının sivil toplumdan uzaklaşarak devlet alanına kaymasını
mevzuat değişikliklerinden görebiliriz. Siyasi partilerimizi kartel parti
modeline yaklaştıran nedenler; adayların tespiti, partileri maddi kaynakları,
örgüt yapıları, üye yapısı ve organların görevden alınması olarak
sıralanabilir.
Adayların tespiti
Seçim sistemimize önseçim 1965 yılında 648
sayılı kanunla girmiştir. 648 sayılı kanunun 29 uncu maddesi milletvekili
adaylarının seçim çevresinde partiye kayıtlı üyelerle seçileceğini
düzenlemektedir. 1973 yılın bu düzenleme değiştirilmiş ve milletvekili
adaylarının tespiti yöntemi siyasi partilerin tüzük ve yönetmeliklerine
bırakılmıştır.
1983 yılında tekrar 1965 düzenlemesine
dönülmüş ancak daha sonra Turgut Özal döneminde milletvekili adaylarının seçimi
tekrar siyasi partilere bırakılmıştır.
Partilerin maddi kaynakları
Türkiye’de
siyasi partiler gelirlerinin % 90 ana yakınını hazine yardımından
sağlamaktadır. 2013 yılı verilerine göre CHP gelirlerinin %62.39 unu hazineden,
%34.64 ünü adaylardan sağlarken üyelerden sadece % 0.42 si üye aidatlarından
gelmektedir.
Ülkemizde
siyasi partilerin sivil alandan uzaklaşarak devlet partisi haline gelmelerinin
nedenleri olarak; siyasi Partiler Kanununun adayların tespitini parti tüzük ve
yönetmeliklerine bırakması ve pratikte adayların parti merkezlerince
belirlenmesi, siyasi partilerin gelirlerinin hazine kaynaklı olması, üyelerden
sağlanan gelirlerin çok düşük olmasının yanı sıra siyasi partilerin üye
yapısının dejenere durumda olması, kişilere dayalı parti yapılarını öne
çıkmasıdır.
Üye yapısı
Partilerin
üye yapısı yukarıdan aşağıya şekillendirilmekte, yukarıdakiler kendilerini
seçecek üyeleri tespit edip partiye kaydetmekte, üyeler kişilerin istekleri
doğrultusunda delege seçmekte, delegeler ilçe kongresini oluşturmakta, ilçe
kongresi ilçe yönetimini ve il delegelerini, il delegelerinden oluşan il
kongresi il yönetimini ve büyük kurultay delegelerini belirlemektedir. Kişiye
göre yapılan üye kayıtları etkisini merkeze kadar devam ettirmektedir.
Kişiye göre
şekillenen üye yapısı üst organların alt organları görevden alma yetkisi ile
birleşince ortaya kişiye bağlı bir parti yapısı çıkmaktadır.
Parti organlarının görevden alınması
Siyasi
partiler kanununun 20 ve 21 inci maddeleri merkezi güçlü kılmaktadır.
Organların işte el çektirilmesini düzenleyen 20 inci maddenin 9 uncu fıkrası:
“İlçe başkanı ile
ilçe yönetim kurulu ilçe kongresince seçilir. İlçe başkanı ile ilçe yönetim kurulunun,
seçim şekli ve il yönetim kurulunca veya merkez karar ve yönetim kurulunca
hangi hallerde ve nasıl işten el çektirileceği ve geçici yönetim kurulunun
nasıl oluşturulacağı parti tüzüğünde gösterilir. El çektirme kararı, 101 inci
maddenin (d-1) bendinde gösterilen haller dışında yetkili kurulların üye
tamsayısının üçte iki çoğunluğu ve gizli oyla alınır. İşten el çektirme
kararının ilçe yönetim kuruluna bildirilmesinden itibaren okuz gün içinde ilçe
kongresi toplanarak yeni ilçe yönetim kurulunu seçer. Bu süre içerisinde ilçe
kongresi için yeni delegeler seçilmiş değilse, kongre eski delegelerle
toplanır.”
Görüldüğü gibi fıkra organların görevden
alınmasını tüzük ve yönetmeliklere bırakmıştır.
NAYLON ÜYE
Siyasi
partilerin üye yapısının kişiye göre oluşması ve naylon üye siyasi partilerde
kişi sultasını güçlendirmektedir.
Önseçimlerin
yozlaştırılması
Adayların
önseçimlerde AKP’yi taklit ederek üyelere kahve, kırtasiye gibi hazırlanan
paketleri dağıtması bir başka önemli olumsuzluk olarak belirmektedir. Şimdi
duyar gibi oluyorum; bu da ne ki diyenleri….
CHP’nin
devlet alanından sivil alana çekilmesi için üye, önseçim ve örgüt modeli
hakkındaki önerilerimiz:
Yukarıdaki
tespitler ışığında tüzükte bazı maddelerin değişmesini ve tüzüğe bazı
maddelerin eklenmesini önermekteyiz. Ancak tüzükler anayasa ve kanunlar göz
önünde bulundurulmadan yapılamaz.
Tüzük ve yönetmelikler
Kurallar
hiyerarşisi; anayasa, kanunlar, tüzük ve yönetmelikler şeklindendir. Kanunlar anayasaya, tüzük ve yönetmelikler de
kanunlara aykırı olamaz.
Siyasi
partilerin kuruluş ve işleyişi bu çerçeveye uymak durumundadır.
ANAYASA VE SİYASİ PARTİLER KANUNU
Seçme,
seçilme ve siyasi faaliyetle bulunma hakları anayasa ile düzenlenmiş temel
haklardandır.
Seçme, seçilme ve siyasî
faaliyette bulunma hakları anayasanın 67, Parti kurma, partilere girme ve
partilerden ayrılma hakkı anayasanın 68 inci maddesinde düzenlenmiştir.
Siyasi partiler tüzük ve
yönetmeliklerini anayasanın ve kanunların amir hükümlerine uygun olarak
hazırlamak zorundadırlar. Kanunun emredici
olarak düzenlemediği hususlar da ise siyasi partiler serbestçe düzenlemeler
yapabilirler.
Kurallar hiyerarşisine göre siyasi
partilere üye olma ve siyasi parti üyelerinin hak ve ödevleri
2820 sayılı Siyasi Partiler Kanuna
göre “Her Türk vatandaşı kanunda ve parti tüzüğünde
gösterilen şartlara ve usullere göre Siyasî partilere üye olma ve dilediği anda
üyelikten çekilme hakkına sahiptir.”
Siyasi Partiler Kanunun 12
inci maddesi “Siyasî parti üyesi olmaya kanuna göre engel hali bulunmayanların
üyeliğe kabul şartları parti tüzüklerinde gösterilir.” demektedir.
Anayasa ve 2820 sayılı
kanuna göre siyasi partiler partiye üye kabul koşullarını tüzüklerinde
serbestçe düzenleyebilirler. O kadar ki
siyasi partiler 12 inci maddenin 2 inci fıkrasına göre üye olma istemlerini
hiçbir gerekçe göstermeksizin ret edebilirler.
CHP Tüzüğü’nde parti üyeliği
Parti üyeliği CHP
Tüzüğü’nün 7 inci maddesinde PARTİ ÜYELERİNİN GÖREVLERİ VE HAKLARI başlığı altında düzenlenmiştir.
Madde iki fıkradan oluşmaktadır. 1 inci fıkrada parti üyelerinin görevlerini,
ikinci fıkra parti üyelerinin haklarını düzenlemektedir.,
7 inci maddenin 1 inci
fıkrasında parti üyelerinin görevleri 10 bent ile anlatılmaktadır. Madde parti
üyelerine bu görevleri yüklerken sadece aidat ödememeyi bir müeyyideye bağlamış
diğer görevleri yerine getirmeyen parti üyeleri için herhangi bir müeyyide
öngörmemiştir. Madde 7 inci maddenin a bendi “Aidat yükümlülüğünü yerine
getirmeyen üyeler Parti içi seçme ve seçilme haklarını kullanamazlar” demektedir.
Biz parti üyelerinin
görevlerini yerine getirmemelerinin veya savsaklamalarının bir müeyyidesi
olması gerektiğini savunuyoruz.
Üç kez üst üste eğitim
çalışmasına katılmayan üyeye,
Mahalle çalışmalarına
katılmayan üyelere,
Mazeretsiz ön seçimlerde
oy kullanmayan üyeler tüzükle belirlenen müeyyideler uygulanmalı.
Üye yazımı süreci
Üye yazımı 8 inci madde
üyelik başvurusunu, 9 uncu madde üyelik başvurusunun askıya alınması ve üyenin
yazımı düzenlemektedir.
Üyelik Başvurusu
8 inci maddeye göre üyelik
başvurusu:
“Partiye üye olmak isteyen kişi, bir
partilinin tanıtım önerisini taşıyan üç örnek başvuru belgesi ile sandık seçmen
listesinde kayıtlı olduğu (MERNİS) muhtarlık bölgesinin bağlı olduğu ilçe
başkanlığına ya da ilçenin bağlı bulunduğu il başkanlığına doğrudan başvurur.
(5-6 Eylül 2014 tarihli 18. Olağanüstü Kurultay kararıyla değişik)”
Görüldüğü gibi üyelik
başvurusu bir partilinin tanıtımı ile yapılmaktadır. Bizce üyelik başvurusu,
başvuru yapanın mahallesinde partiye kayıtlı olan üyelerden en az üçünün
tanıtımı ve önerisi ile yapılmalı.
Üyelik süreci başvuru,
kayıt ve üyeliğe itirazdan ibaret olmamalı üye bir eğitim ve deneme süresinden
sonra partiye üye olarak kabul edilmeli.
12 inci madde ve üye yazımı
a. Başka bir parti mensubu ya da bağımsız olarak TBMM
üyeliği ile belediye başkanlığı yapmış ve yapmakta olanların; (26.02.2012
tarihli 16. Olağanüstü Kurultay kararıyla değişik)
b. Sendikalar, meslek odaları ve birlikleri başta olmak
üzere, ülke genelinde örgütlenmiş kurum, kuruluş ve etkin sivil toplum
örgütlerinin üst düzey yöneticilerinin; (26.02.2012 tarihli 16. Olağanüstü
Kurultay kararıyla değişik)
c. Ülkeye önemli
bilimsel, siyasal, sosyal, kültürel, sanatsal, ekonomik ve sportif hizmeti
geçenlerin; (26.02.2012 tarihli 16. Olağanüstü Kurultay kararıyla değişik)
d. Genel Başkan’ca önerilen kişilerin; üyeliğe yazılmasına
karar verebilir. Bu şekilde üyeliğe kabul edilenler üç ay süreyle yalnızca
seçilme hakkından yararlanabilir. (26.02.2012 tarihli 16. Olağanüstü Kurultay
kararıyla değişik)
Bu durumda başvuru
belgeleri, Üye Yazım Bürosu ile ilgili il ve ilçe başkanlıklarına gönderilir.
12 inci genel olarak doğru bir düzenlemedir.
Maddenin sadece d fıkrasında düzenlen genel başkanın önerisi ile üye yazımı
tartışılabilir. Bizce kötüye kullanılmaması koşulu ile bu madde de gerekli ve
yerinde bir maddedir.
Parti örgütü
Parti örgütü Siyasi Partiler
Kanunun 7 inci maddesinde, tüzüğün 23 ve devamı maddeleri ile düzenlenmiştir.
Çalışma grubumuzda
tartışılan kadın ve gençlik kolları ile mahalle çalışma gruplarının
bağımsızlığı ve seçimidir.
Siyasi Partiler Kanunu
kadın ve gençlik kolları ile benzeri kuruluşların düzenlenmesinin siyasi
partilerin tüzükleri ile yapılabileceğini düzenlemektedir. 7 inci madde bu
konuda şöyle demektedir:
“Siyasi partilerin
tüzüklerinde ayrıca kadın kolu, gençlik kolu ve benzeri yan kuruluşlarla,
yabancı ülkelerde yurtdışı temsilciliği kurulması öngörülebilir.”Tüzüğün 41 inci maddesi kadın ve gençlik kollarının düzenlenmesini yönetmeliğe bırakmıştır.
Her ne kadar kısmen de olsa kadın ve gençlik kolları ile çalışma gruplarının bağımsız olması savunuluyorsa da biz prensip olarak demokratik merkeziyetçiliği benimsediğimiz için tüzük ve yönetmelikteki düzenlemelere katılıyoruz.
Bölge başkanlıkları ve yürütme kurulları
Büyük şehirlerde bölge başkanlıkları ve yürütme kurulları oluşturulabilir. Bölge başkanlıkları ve yürütme kurulları için tüzüğe ek bir madde eklenebilir. Bölge başkanlıklarını İstanbul için düşünecek olursak; her seçim bölgesi için bir bölge başkanlığı ve yürütme kurulu oluşturulması yerinde olacaktır.
Temsiliyet
Parti organlarında mezhep ve etnik esasa göre temsiliyet oluşturulmasına ilke olarak karşıyız ancak cinsiyet esasına göre temsiliyetin uygun olacağını düşünüyoruz. Kadınlara pozitif ayırımcılık yanında diğer cinsiyetlerin (gay, biseksüel gibi) de organlarda temsiliyeti uygun olacaktır. Bunun için tüzüğe ek bir madde konulabilir.
ÖNSEÇİMLER, KONGRELER
Önseçim
2820 sayılı kanun önseçim düzenlemesini parti tüzük ve yönetmeliklerine bırakmıştır. CHP tüzüğü merkez yoklaması ve önseçimi birlikte düzenlemiştir. Tüzüğe göre merkez % 15 oranında kontenjan kullanabilmektedir. Tüzükte değişiklik yapılarak bu oranın %10 a çekilmesini önermekteyiz.
Kongreler
İl kongresini oluşturacak delegelerin tüzük değişikliği yapılarak ilçe kongreleri yerine il çevresinde kayıtlı üyelerle seçilmesini öneriyoruz. Aynı şekilde yapılacak değişiklikle büyük kurultay delegelerinin il çevresinde kayıtlı üyelerce seçilmesini öneriyoruz.
Bu şekilde yapılacak değişikliklerle kişilerin etkisinin azaltılacağını, üyelerin iradesinin öne geçeceğini düşünüyoruz.
NOT: Çalışma grubumuzda kabul edilecek önerilere göre formata uygun olarak tüzüğe eklenecek maddeler ile değişecek maddeler hazırlanabilir.
YARARLANILAN KAYNAKLAR:
Tartışma Metni, Murat Karayalçın- Yunus Emre,
Parti içi demokrasi, Yrd. Doç. Dr. Tevfik Sönmez Küçük,
Siyasi tarih, Oral Sander,
Siyasi partilerin tüzük ve programları
Rahmi Ofluoğlu
Hukukçu
GSM: 0549 452 42 01
rahmi68@hotmail.com
www.rahmiofluoglu.wordpress.com
www.adaletbiz.com
www.chpileri.org
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder