26 Ağustos 2015 Çarşamba

CHP’nin üye, örgüt yapısı ve önseçimler üzerine öneriler

Share
Dünyada siyasi parti modelinin geçirdiği evrim
Siyasi partiler demokrasinin olmazsa olmazıdır. Siyasi partiler tarih içerisinde kadro partisinden kitle partisine evrilmiştir. Günümüzde kitle partisi modeli yerini kartel parti modeline bırakmıştır. Kartel partiler bir anlamda devlet partileri olup üye tabanı yerine merkez güçlere dayanırlar.
Türkiye’de
Türkiye’de siyasi partiler dünyadaki bu gelişmeye paralel bir gelişme göstermiştir. Türkiye’de mevcut parti modeli kartel parti modeline yakın bir modeldir.  
Ülkemizde siyasi parti yapılarının sivil toplumdan uzaklaşarak devlet alanına kaymasını mevzuat değişikliklerinden görebiliriz. Siyasi partilerimizi kartel parti modeline yaklaştıran nedenler; adayların tespiti, partileri maddi kaynakları, örgüt yapıları, üye yapısı ve organların görevden alınması olarak sıralanabilir.
Adayların tespiti
 Seçim sistemimize önseçim 1965 yılında 648 sayılı kanunla girmiştir. 648 sayılı kanunun 29 uncu maddesi milletvekili adaylarının seçim çevresinde partiye kayıtlı üyelerle seçileceğini düzenlemektedir. 1973 yılın bu düzenleme değiştirilmiş ve milletvekili adaylarının tespiti yöntemi siyasi partilerin tüzük ve yönetmeliklerine bırakılmıştır.
 1983 yılında tekrar 1965 düzenlemesine dönülmüş ancak daha sonra Turgut Özal döneminde milletvekili adaylarının seçimi tekrar siyasi partilere bırakılmıştır.
Partilerin maddi kaynakları
Türkiye’de siyasi partiler gelirlerinin % 90 ana yakınını hazine yardımından sağlamaktadır. 2013 yılı verilerine göre CHP gelirlerinin %62.39 unu hazineden, %34.64 ünü adaylardan sağlarken üyelerden sadece % 0.42 si üye aidatlarından gelmektedir.
Ülkemizde siyasi partilerin sivil alandan uzaklaşarak devlet partisi haline gelmelerinin nedenleri olarak; siyasi Partiler Kanununun adayların tespitini parti tüzük ve yönetmeliklerine bırakması ve pratikte adayların parti merkezlerince belirlenmesi, siyasi partilerin gelirlerinin hazine kaynaklı olması, üyelerden sağlanan gelirlerin çok düşük olmasının yanı sıra siyasi partilerin üye yapısının dejenere durumda olması, kişilere dayalı parti yapılarını öne çıkmasıdır.
Üye yapısı
Partilerin üye yapısı yukarıdan aşağıya şekillendirilmekte, yukarıdakiler kendilerini seçecek üyeleri tespit edip partiye kaydetmekte, üyeler kişilerin istekleri doğrultusunda delege seçmekte, delegeler ilçe kongresini oluşturmakta, ilçe kongresi ilçe yönetimini ve il delegelerini, il delegelerinden oluşan il kongresi il yönetimini ve büyük kurultay delegelerini belirlemektedir. Kişiye göre yapılan üye kayıtları etkisini merkeze kadar devam ettirmektedir.
Kişiye göre şekillenen üye yapısı üst organların alt organları görevden alma yetkisi ile birleşince ortaya kişiye bağlı bir parti yapısı çıkmaktadır.
Parti organlarının görevden alınması
Siyasi partiler kanununun 20 ve 21 inci maddeleri merkezi güçlü kılmaktadır. Organların işte el çektirilmesini düzenleyen 20 inci maddenin 9 uncu fıkrası:
“İlçe başkanı ile ilçe yönetim kurulu ilçe kongresince seçilir. İlçe başkanı ile ilçe yönetim kurulunun, seçim şekli ve il yönetim kurulunca veya merkez karar ve yönetim kurulunca hangi hallerde ve nasıl işten el çektirileceği ve geçici yönetim kurulunun nasıl oluşturulacağı parti tüzüğünde gösterilir. El çektirme kararı, 101 inci maddenin (d-1) bendinde gösterilen haller dışında yetkili kurulların üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu ve gizli oyla alınır. İşten el çektirme kararının ilçe yönetim kuruluna bildirilmesinden itibaren okuz gün içinde ilçe kongresi toplanarak yeni ilçe yönetim kurulunu seçer. Bu süre içerisinde ilçe kongresi için yeni delegeler seçilmiş değilse, kongre eski delegelerle toplanır.”
 Görüldüğü gibi fıkra organların görevden alınmasını tüzük ve yönetmeliklere bırakmıştır.
NAYLON ÜYE
Siyasi partilerin üye yapısının kişiye göre oluşması ve naylon üye siyasi partilerde kişi sultasını güçlendirmektedir.
Önseçimlerin yozlaştırılması
Adayların önseçimlerde AKP’yi taklit ederek üyelere kahve, kırtasiye gibi hazırlanan paketleri dağıtması bir başka önemli olumsuzluk olarak belirmektedir. Şimdi duyar gibi oluyorum; bu da ne ki diyenleri….
CHP’nin devlet alanından sivil alana çekilmesi için üye, önseçim ve örgüt modeli hakkındaki önerilerimiz:
Yukarıdaki tespitler ışığında tüzükte bazı maddelerin değişmesini ve tüzüğe bazı maddelerin eklenmesini önermekteyiz. Ancak tüzükler anayasa ve kanunlar göz önünde bulundurulmadan yapılamaz.
Tüzük ve yönetmelikler
Kurallar hiyerarşisi; anayasa, kanunlar, tüzük ve yönetmelikler şeklindendir.  Kanunlar anayasaya, tüzük ve yönetmelikler de kanunlara aykırı olamaz.
Siyasi partilerin kuruluş ve işleyişi bu çerçeveye uymak durumundadır.


ANAYASA VE SİYASİ PARTİLER KANUNU
Seçme, seçilme ve siyasi faaliyetle bulunma hakları anayasa ile düzenlenmiş temel haklardandır.
Seçme, seçilme ve siyasî faaliyette bulunma hakları anayasanın 67, Parti kurma, partilere girme ve partilerden ayrılma hakkı anayasanın 68 inci maddesinde düzenlenmiştir.
Siyasi partiler tüzük ve yönetmeliklerini anayasanın ve kanunların amir hükümlerine uygun olarak hazırlamak zorundadırlar.  Kanunun emredici olarak düzenlemediği hususlar da ise siyasi partiler serbestçe düzenlemeler yapabilirler.
Kurallar hiyerarşisine göre siyasi partilere üye olma ve siyasi parti üyelerinin hak ve ödevleri
2820 sayılı Siyasi Partiler Kanuna göre “Her Türk vatandaşı kanunda ve parti tüzüğünde gösterilen şartlara ve usullere göre Siyasî partilere üye olma ve dilediği anda üyelikten çekilme hakkına sahiptir.”
Siyasi Partiler Kanunun 12 inci maddesi “Siyasî parti üyesi olmaya kanuna göre engel hali bulunmayanların üyeliğe kabul şartları parti tüzüklerinde gösterilir.” demektedir.
Anayasa ve 2820 sayılı kanuna göre siyasi partiler partiye üye kabul koşullarını tüzüklerinde serbestçe düzenleyebilirler.  O kadar ki siyasi partiler 12 inci maddenin 2 inci fıkrasına göre üye olma istemlerini hiçbir gerekçe göstermeksizin ret edebilirler.
CHP Tüzüğü’nde parti üyeliği
Parti üyeliği CHP Tüzüğü’nün 7 inci maddesinde PARTİ ÜYELERİNİN GÖREVLERİ VE HAKLARI başlığı altında düzenlenmiştir. Madde iki fıkradan oluşmaktadır. 1 inci fıkrada parti üyelerinin görevlerini, ikinci fıkra parti üyelerinin haklarını düzenlemektedir.,
7 inci maddenin 1 inci fıkrasında parti üyelerinin görevleri 10 bent ile anlatılmaktadır. Madde parti üyelerine bu görevleri yüklerken sadece aidat ödememeyi bir müeyyideye bağlamış diğer görevleri yerine getirmeyen parti üyeleri için herhangi bir müeyyide öngörmemiştir. Madde 7 inci maddenin a bendi “Aidat yükümlülüğünü yerine getirmeyen üyeler Parti içi seçme ve seçilme haklarını kullanamazlar”  demektedir.
Biz parti üyelerinin görevlerini yerine getirmemelerinin veya savsaklamalarının bir müeyyidesi olması gerektiğini savunuyoruz.
Üç kez üst üste eğitim çalışmasına katılmayan üyeye,
Mahalle çalışmalarına katılmayan üyelere,
Mazeretsiz ön seçimlerde oy kullanmayan üyeler tüzükle belirlenen müeyyideler uygulanmalı.
Üye yazımı süreci
Üye yazımı 8 inci madde üyelik başvurusunu, 9 uncu madde üyelik başvurusunun askıya alınması ve üyenin yazımı düzenlemektedir.
Üyelik Başvurusu
8 inci maddeye göre üyelik başvurusu:
 “Partiye üye olmak isteyen kişi, bir partilinin tanıtım önerisini taşıyan üç örnek başvuru belgesi ile sandık seçmen listesinde kayıtlı olduğu (MERNİS) muhtarlık bölgesinin bağlı olduğu ilçe başkanlığına ya da ilçenin bağlı bulunduğu il başkanlığına doğrudan başvurur. (5-6 Eylül 2014 tarihli 18. Olağanüstü Kurultay kararıyla değişik)” 
Görüldüğü gibi üyelik başvurusu bir partilinin tanıtımı ile yapılmaktadır. Bizce üyelik başvurusu, başvuru yapanın mahallesinde partiye kayıtlı olan üyelerden en az üçünün tanıtımı ve önerisi ile yapılmalı.
Üyelik süreci başvuru, kayıt ve üyeliğe itirazdan ibaret olmamalı üye bir eğitim ve deneme süresinden sonra partiye üye olarak kabul edilmeli.
12 inci madde ve üye yazımı
a. Başka bir parti mensubu ya da bağımsız olarak TBMM üyeliği ile belediye başkanlığı yapmış ve yapmakta olanların; (26.02.2012 tarihli 16. Olağanüstü Kurultay kararıyla değişik)
b. Sendikalar, meslek odaları ve birlikleri başta olmak üzere, ülke genelinde örgütlenmiş kurum, kuruluş ve etkin sivil toplum örgütlerinin üst düzey yöneticilerinin; (26.02.2012 tarihli 16. Olağanüstü Kurultay kararıyla değişik)
 c. Ülkeye önemli bilimsel, siyasal, sosyal, kültürel, sanatsal, ekonomik ve sportif hizmeti geçenlerin; (26.02.2012 tarihli 16. Olağanüstü Kurultay kararıyla değişik)
d. Genel Başkan’ca önerilen kişilerin; üyeliğe yazılmasına karar verebilir. Bu şekilde üyeliğe kabul edilenler üç ay süreyle yalnızca seçilme hakkından yararlanabilir. (26.02.2012 tarihli 16. Olağanüstü Kurultay kararıyla değişik)
 Bu durumda başvuru belgeleri, Üye Yazım Bürosu ile ilgili il ve ilçe başkanlıklarına gönderilir.
 12 inci genel olarak doğru bir düzenlemedir. Maddenin sadece d fıkrasında düzenlen genel başkanın önerisi ile üye yazımı tartışılabilir. Bizce kötüye kullanılmaması koşulu ile bu madde de gerekli ve yerinde bir maddedir.
Parti örgütü
Parti örgütü Siyasi Partiler Kanunun 7 inci maddesinde, tüzüğün 23 ve devamı maddeleri ile düzenlenmiştir.
Çalışma grubumuzda tartışılan kadın ve gençlik kolları ile mahalle çalışma gruplarının bağımsızlığı ve seçimidir.
Siyasi Partiler Kanunu kadın ve gençlik kolları ile benzeri kuruluşların düzenlenmesinin siyasi partilerin tüzükleri ile yapılabileceğini düzenlemektedir. 7 inci madde bu konuda şöyle demektedir:
Siyasi partilerin tüzüklerinde ayrıca kadın kolu, gençlik kolu ve benzeri yan kuruluşlarla, yabancı ülkelerde yurtdışı temsilciliği kurulması öngörülebilir.”
Tüzüğün 41 inci maddesi kadın ve gençlik kollarının düzenlenmesini yönetmeliğe bırakmıştır.
Her ne kadar kısmen de olsa kadın ve gençlik kolları ile çalışma gruplarının bağımsız olması savunuluyorsa da biz prensip olarak demokratik merkeziyetçiliği benimsediğimiz için tüzük ve yönetmelikteki düzenlemelere katılıyoruz.
Bölge başkanlıkları ve yürütme kurulları
Büyük şehirlerde bölge başkanlıkları ve yürütme kurulları oluşturulabilir. Bölge başkanlıkları ve yürütme kurulları için tüzüğe ek bir madde eklenebilir. Bölge başkanlıklarını İstanbul için düşünecek olursak; her seçim bölgesi için bir bölge başkanlığı ve yürütme kurulu oluşturulması yerinde olacaktır.
Temsiliyet
Parti organlarında mezhep ve etnik esasa göre temsiliyet oluşturulmasına ilke olarak karşıyız ancak cinsiyet esasına göre temsiliyetin uygun olacağını düşünüyoruz. Kadınlara pozitif ayırımcılık yanında diğer cinsiyetlerin (gay, biseksüel gibi) de organlarda temsiliyeti uygun olacaktır. Bunun için tüzüğe ek bir madde konulabilir.
ÖNSEÇİMLER, KONGRELER
Önseçim
2820 sayılı kanun önseçim düzenlemesini parti tüzük ve yönetmeliklerine bırakmıştır. CHP tüzüğü merkez yoklaması ve önseçimi birlikte düzenlemiştir. Tüzüğe göre merkez % 15 oranında kontenjan kullanabilmektedir. Tüzükte değişiklik yapılarak bu oranın %10 a çekilmesini önermekteyiz.
Kongreler
İl kongresini oluşturacak delegelerin tüzük değişikliği yapılarak ilçe kongreleri yerine il çevresinde kayıtlı üyelerle seçilmesini öneriyoruz. Aynı şekilde yapılacak değişiklikle büyük kurultay delegelerinin il çevresinde kayıtlı üyelerce seçilmesini öneriyoruz.
Bu şekilde yapılacak değişikliklerle kişilerin etkisinin azaltılacağını, üyelerin iradesinin öne geçeceğini düşünüyoruz.
NOT: Çalışma grubumuzda kabul edilecek önerilere göre formata uygun olarak tüzüğe eklenecek maddeler ile değişecek maddeler hazırlanabilir.
YARARLANILAN KAYNAKLAR:
Tartışma Metni, Murat Karayalçın- Yunus Emre,
Parti içi demokrasi, Yrd. Doç. Dr. Tevfik Sönmez Küçük,
Siyasi tarih, Oral Sander,
Siyasi partilerin tüzük ve programları
Rahmi Ofluoğlu
Hukukçu
GSM: 0549 452 42 01
rahmi68@hotmail.com
www.rahmiofluoglu.wordpress.com
www.adaletbiz.com
www.chpileri.org













Hiç yorum yok :

Yorum Gönder